31 Ekim 2010 Pazar

Paramparça

Uyandığında hiç bir şey olmayacak. Uyurken nasıl olmadıysa işte, öyle. Pencerenin kenarında yağmuru seyrederken, fonda kahve kokusu anılar belirecek pervazlarında.
Susup, paylaştığın şarkılar gibi yalnızlık kokacaksın. O şarkılar ki, yalın halleriyle bile içinde yüzlerce nota barındıran.

Gel(e)meyeceğim.

En çok sana gelememek üzecek beni, ama sen bütün bunlardan bi' haber "onu" bahane edeceksin kavuşamadığımız gecelere.

Korkarak geri adım attığın her gece, bizim için biraz daha ölüm demekti ve senin bundan haberin bile yoktu.

Ölüyordum.

...

Paramparça şimdi ruhlarımız.

Doğaya karşı geldiğimiz için Tanrı bizi hiç affetmeyecek.

Ve hep cezalandıracak mesafelerle.

Uzaktan seyredeceğim canının yanışlarını.

...

Kokuna küfürler yağdırıyorum, kahve kokusu bile bastıramıyor o kokuyu be adam.


1 yorum: